04 Haz Sanatçılar Dijital Platformlarda Neden Geri Planda Kalıyor? Görünürlük Mücadelesi ve Algoritmalar
Günümüzde dijital platformlar, sanatçıların eserlerinin dinleyiciyle buluşmasında başrol oynamakta. Spotify, YouTube, Apple, Amazon, Netflix gibi yaygın platformları bunlara örnek olarak gösterebiliriz. Peki bu dijital platformlar kullanıcılarına nasıl öneri sunuyorlar ya da hangi sanatçı veyahut eseri nasıl ön plana çıkarılıyor? Bu sorunun yanıtını, öneri sistemlerinin işlediği veri ve bu veriler uyarınca kullanılan öneri sistemi algoritmaları olarak yanıtlayabiliriz. Başka bir ifade ile dijital platformlar öneri sistemlerini büyük ölçüde çeşitli algoritmalar üzerinden gerçekleştirmektedirler. Böylece algoritmalar, kullanıcı davranışlarına ve sistem içi verilerine dayanarak kimlere hangi eserlerin önerileceğini belirleyebiliyor.
Eser sahibi sanatçılar ve kullanıcılar için önemli bir hizmet sunan ve beğeni kazanan bu platformlarda yer almak ve öne çıkabilmek sanatçılar bakımından gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bu doğrultuda, dijital platformların ise görünürlük sağlanması söz konusu olduğunda verilere dayalı bir karar mekanizmasının ürünü olarak elde ettiği sonuçlarda şeffaflık gibi önemli bir iş yükü ve sorumluluğu bulunmaktadır.
Ancak gelinen noktada özellikle görünürlük ya da önerilme gibi konularda birtakım sorunların yaşandığı ve bunun sanatçılar açısından şeffaflık başvurusuna ya da hukuki ihtilaflara konu edilmesi olasılığı mevcuttur. Küresel gelişmelere bakıldığında da bu bakımdan çeşitli tartışmalar gündeme gelmiş hatta ihtilaflar yargıya taşınmıştır.
Yargıya taşınan hukuki sorunlara göz atıldığında; bir sanatçının açtığı davada “müziğini platformda görünmez hale getirildiği (shadowban) ve bu nedenle telif gelirlerinin düştüğü iddiasını” öne sürdüğü, diğer bir davada “bir müzik grubunun müzik kataloglarının haklarını geri alma girişimde bulunduğu”, bir diğer olayda “dijital formatlardaki telif oranlarıyla ilgili sözleşme hükümlerinin ihlali iddiası”nın öne sürüldüğü, diğerinde “dijital platformların sanatçıların eserlerini izinsiz kullanarak yapay zekayla yeni müzikler ürettiği ve bu durumun telif haklarını ihlal ettiği iddiası”nın ileri sürüldüğü görülmektedir.
Konuya önerilme sistemi olarak bakıldığında, sanatçıların gündeminde olan önemli sorunlardan bir tanesi sanatçıların eserlerinin dijital platformlarda görünürlüğü ve bunların kitlelere nasıl ulaştırıldığı ve önerildiğine ilişkin olmaktadır. Bu ise sanatçıların platformlara karşı hangi haklara sahip olduğu sorusunu akla getirmektedir.
Yukarıda özetlenmeye çalışıldığı şekilde kamuoyuna yansıyan tartışma, teknik değerlendirme ve dava vakalarından elde edilen sonuçlar, sanatçının görünürlüğü ve önerilmesi sorununun artık yalnızca dinleyici tercihine bağlı olmadığı, büyük ölçüde algoritmaların nasıl çalıştığı ve algoritma şeffaflığına da bağlı olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle, bu algoritmaların şeffaflığı, sanatçılar açısından hukuki ve etik bir meseleye dönüşmektedir. Aslında bu husus yalnızca sanatçıları etkilememekte tüketici davranışını da yönlendirdiğinden kamusal bir boyutu da kendi içinde barındırmaktadır.
Bu kapsamda, yapılan araştırmalarda platformların kullanıcıya öneri sunarken
- Kullanıcının dinleme geçmişi,
- Beğeni ve paylaşım davranışları,
- Benzer kullanıcı davranışları,
- Eserin önceki etkileşim verileri (stream sayısı, liste eklemeleri, paylaşım oranı),
- Sanatçının platformla olan etkileşim düzeyi gibi ölçütleri kullandığı bilinmektedir.
Peki bu ölçüt ve değerlendirme kriterleri nasıl ağırlıklandırılmaktadır? Ve bu ağırlıklandırmaya dayalı skorlama nasıl çalışmakta ve hangi sanatçı ya da eserler hangi nedenle ön plana çıkarılmakta ve sıralama algoritması bu noktada nasıl bir rol oynamaktadır?
Sanatçıların bu yöndeki serzenişine bakıldığında dijital platformlarca yapılan değerlendirmelere dair bir şeffaflık eksikliğinin ve kendilerine yeterli bilginin verilmediği, sorularının yanıtsız kaldığı hususunun ağırlık kazandığı anlaşılmaktadır.
Böylece, sanatçılar için gündemde olan ciddi sorun, eserin neden daha az önerildiği ya da neden keşfet sekmesinde çıkmadığını bilmemeleridir. Bir eseri üretmek ve paylaşmak uzun, zorlu ve maliyetli bir süreç olduğuna göre sanatçıların sorunlarına dair talep edebilecekleri ve hakları neler olabilir?
Öncelikle, sanatçıların yaşadığı söz konusu zorluklara karşı dijital platformlardan talep edebilecekleri bilgi ve haklarının küresel ölçekte çeşitli regülasyonlarla güvence altına alınmış olması taraflara bu haklarını gündeme getirme ve sorgulama olanağı sağladığının bilinmesi gerekir.
Dijital platformlar çağ ve hız gerekliliklerine uygun olarak önemli bir hizmet sunmakta ve bu platformlarda yer alabilmek ve tercih edilmek taraflara kazanımlar sağlamaktayken sanatçıların bu zeminde adil bir şekilde temsil edilmesi ve eserlerinin hakkaniyetli şekilde dağıtılması önemlidir.
Ancak bu çerçevedeki dengenin korunması ve gelişimin sürdürülebilir şekilde sağlanması için sanatçılarımızın söz konusu platformlarla imza ettikleri sözleşme hükümleri de önem kazanmaktadır.
Ayrıca, dijital platformların sağlıklı işleyen bir teknik alt yapıya dayalı bilgi verme ve şeffaflık yükümlüğünün işletilmesi gündemdeki yerini korumaktadır. Buna karşın, bu platformlara yapılacak başvurularda başvuran tarafın da sorunu hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapılmasına olanak tanıyacak bir ifade biçimi ve bunu destekleyen regülasyonlar çerçevesinde durumun ilgilisine aktarılabilmesi taraflar arasında faydalı bir süreç ve etkileşimin ilk basamağı olacağı düşünülmektedir.
Av. Halil Murat Berberer